Yapay Zeka İnsanları Suça Teşvik Ediyor mu?

Yapay zekanın sağlık, eğitim, finans ve lojistik gibi alanlardaki faydaları tartışılmaz. Ancak bu teknoloji, giderek daha fazla sayıda insanın günlük hayatında başvurduğu bir araç haline geldikçe, bazı riskler de beraberinde geliyor. Uzmanlar, özellikle duygusal manipülasyon ve sorumluluk duygusunun silikleşmesi gibi etkilerle, yapay zekanın bazı bireylerde suç eğilimlerini tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor.

Sosyal medyada son dönemde dile getirilen bazı iddialara göre, özellikle büyük dil modelleri, kullanıcılarını sürekli övgüyle karşılayarak gerçeklikten uzaklaştırıyor ve pişmanlık gibi doğal tepkileri bastırıyor. Psikolog Ian MacRae’ye göre bu “destekleyici” yapı, aslında bağımlılık oluşturmaya yönelik kasıtlı bir tasarım olabilir. MacRae, yapay zekanın duyguları anlıyor gibi davranarak kullanıcıları daha uzun süre platformda tutmayı hedeflediğini belirtiyor.

Harvard Business Review tarafından yapılan bir araştırma, insanların artık yapay zekayı yalnızca teknik görevler için değil, aynı zamanda kişisel problemlerini çözmek için de kullandıklarını ortaya koyuyor. Bu durum, yapay zekanın insan psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda daha fazla farkındalık gerektirdiğini gösteriyor.

MacRae, kullanıcı davranışlarının üç temel psikolojik yanılgıdan etkilendiğini ifade ediyor:

Kendi çıkarını gözetme yanılgısı: İyi hissettiren geri bildirimlere daha çok inanma eğilimi.

Yanılgılı üstünlük: Övüldüğümüzde yeteneklerimizi abartma eğilimi.

Antropomorfizm: İnsan olmayan varlıklara bilinç ve niyet atfetme eğilimi.

Nörobilim araştırmaları da, yapay zekadan gelen övgülerin beynin ödül merkezlerini uyararak bağımlılık yaratabileceğini destekliyor. Ancak uzmanlar, yapay zekanın bilinç sahibi bir varlık olmadığını hatırlatıyor: Gerçekte anlayış ya da empati göstermesi mümkün değil. Yapay zeka yalnızca istatistiksel ve dil temelli işlem yapar — kullanıcıya özel değil, algoritmaya dayalı genel bir tepki sunar.

Bu nedenle, bireylerin yapay zekayı bir “dijital yaşam koçu” gibi görmesi yerine, sınırlarını ve yetkinliklerini doğru anlaması büyük önem taşıyor.

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*